Rukiye Eroğlu "Bir şeyi istiyorsan, git ve al!" The Pursuit of Happyness
"Ustalarını geçmeye çalışan bir çırak."
Hegemonya (Hegemony)
Hegemonya, bir sistem içerisindeki bir elemanın diğerlerinden üstün, baskın olduğunu belirtir. Hegemonya kavramı ile diktatorya kavramı karıştırılmamalıdır. Hegemonya daha çok burjuvazi değerlerine göre işleyen kültürel ve ideolojik bir metottur. Özetle; sınıf iktidarının zor aygıtlarının kullanılması dışında ya da yanı sıra, ideoloji alanında da gerçekleştiğini vurgulamak için kullanılır. Aksi halde, sınıfsal iktidar toplumun bütününü sürekli işgal altında tutan bir güç örgütlenmesine dönüşmek zorunda kalırdı. Egemen sınıfla egemenlik altındaki sınıflar arasındaki bu hegemonya ilişkisi, iktidarın bir ittifaka ait olduğu hallerde bu ittifakın baskın sınıfı ile ona tabi olan sınıf arasında ve eğer bir tek sınıfın iktidarı söz konusuysa, o sınıfı oluşturan tabakalar arasında da yaşanır.
Hegemonyanın politik ve ekonomik boyutu vardır ve bu iki boyutu birbirinden ayrı düşünmek olanaksızdır diyebiliriz. Gerek geçmişe gerekse günümüze bakıldığında uluslararası ortamda söz sahibi olan ülkelerin ciddi bir hegemon güce sahip olduğunu görmek mümkündür. Ve yine soğuk savaş döneminin sona ermesinin ardından günümüze gelen sürece bakıldığında artık hegemon güçlerinde üzerinde bir gücün olduğunu görüyoruz. İki kutuplu sistemin yıkılması dünyayı yeni bir gücün varlığına ikna etmiş bu gücü “hegemonun hegemonu” olarak tanımlamak istiyorum.
Tarih boyunca hegemon güç toplumlardaki teknolojik gelişmeler ve beraberinde süregelen ekonomik ilerlemeler hegemon gücün zaman zaman kıta değiştirmesine sebep olmuştur ve bu günümüzde de devam etmektedir. Bugünün hegemon gücü olarak gözüken ABD’yi bu güce ulaştıran aktörler (-ki bunları sadece teknolojik gelişmelerin devamında gelen ekonomik ilerlemeler ile sınırlayamayız yine ABD hegemonyasının temelinde yadsınamayan bir 11 Eylül vakası ve bu saldırıdan sonra bugünkü dünya sisteminin hegemon gücünün nasıl belirginleştiğini görüyoruz) ABD gücünün son kullanma tarihi geldiğinde başka yeni bir gücü uluslararası arenaya hegemon olarak sürmekten çekinmeyeceklerdir.
1648 Westphalia antlaşmasıyla kurulan modern uluslararası ilişkiler sisteminin bugüne kadar gelen sürede ve bugün 11 Eylül sonrası dünyada da, belli bir süreklilik değişim ilişkisi içinde sürdüğünü söyleyebiliriz. 11Eylül uluslararası ilişkilerde devlet-merkezci siyasetin yeniden canlanmasına yol açtı; terörizme karşı savaş askeri düzeyi hukuki düzeyin önüne getirdi. Medeniyetler-arası çatışma tezinin yeniden popülerleşmesine ve dünya siyasetinin merkezine yerleşmesine neden oldu demokrasinin küreselleşmesinden konuşulan geç-modern dünyada siyasetin dost-düşman eksenine indirgenme sürecini başlattı. Risk güvensizlik belirsizlik duygularının yaşamın her alanında hissedilmesini yarattı ve güvenlik adına özgürlüklerimizden ve adalet duygularımızdan vazgeçmemizi isteyen yeni bir küresel risk toplumunun yaratılma sürecine çok ciddi bir katkıda bulundu. Ve bugün yaşadığımız dünyayı, uluslararası ve ulusal ilişkilerde 11 Eylül sonrası dünya olarak nitelemek mümkün.
Rukiye Eroğlu
Kaynakça
Keyman, E. Fuat, “Küreselleşme, Uluslararası İlişkiler ve Hegemonya”, Uluslararası
İlişkiler, Cilt 3, Sayı 9 (Bahar 2006).
Web Adresi: http://tr.wikipedia.org/wiki/Hegemonya , Erişim Tarihi: 03.02.2014